Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, bakanlık olarak öncelikli konu baÅŸlığının 3600 ek gösterge olduÄŸunu belirterek, “Çünkü çalışırken insanların aldıkları ücret, sahip oldukları hayat tarzını, emekli olduktan sonra kaybetmeleri çok ciddi bir sorundur. Bu emeklilik sisteminin ve ek gösterge mekanizmasının yeniden düzenlenmesini gerektiren bir soruna iÅŸaret etmektedir. Bu sorunu da çözeceÄŸiz” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, pandemi koÅŸulları nedeni ile çevrim içi ÅŸekilde gerçekleÅŸtirilen, Kamu Personeli Danışma Kurulu’na (KPDK) bakanlık binasından katıldı. Bakan Bilgin, Türkiye Ä°statistik Kurumu (TÜÄ°K) tarafından açıklanan Türkiye’nin üçüncü çeyrekte 7,4’lik büyümesini ele alarak, üretim ekonomisi olmayan ve üretime dayanmayan hiçbir ekonominin üç çeyrek üst üste büyüyemeyeceÄŸini söyledi. Bakan Bilgin, ‘Türkiye üretime dayanmadan büyüyor’ ifadelerini kullanan iktisatçı ünvanlı bazı yazarları hedef alarak, üretime dayanmadan büyümenin mümkün olmayacağını savundu. Bakan Bilgin, ‘Türkiye piyasa mekanizmasını terk edip, kapalı bir ekonomiye geçecek’ ifadelerini boÅŸ söylem ÅŸeklinde niteleyerek, kimsenin bu söylemlere inanmaması gerektiÄŸini vurguladı. Ayrıca Bilgin, 3600 ek gösterge meselesinin çok önemli olduÄŸunu belirterek, toplu sözleÅŸme il alakalı bakanlık içinde oluÅŸturulan kurulun çalışmalarını tamamladığı bilgisinin verip, bu sorunun sosyal ortakları ile çözüleceÄŸini ifade etti.
“Bazı iktisatçılar, ‘Üretim ekonomisi olmalıyız. Türkiye üretime dayanmadan büyüyor.’ diyor. Üretime dayanmadan büyümek mümkün müdür?”
Bakan Bilgin, Türkiye’nin üçüncü çeyrek büyüme oranlarının TÜÄ°K tarafından açıklandığını hatırlatarak, “Üçüncü çeyrekte 7.4 büyüdük. Yılsonu itibarıyla tahminler yüzde 10 civarında bir büyümeyi iÅŸaret ediyor. Bütün bunlar sebepsiz deÄŸildir. Yani üretim ekonomisi olmayan üretime dayanmayan hiçbir ekonominin üç çeyrek üst üste, üstelik pandeminin Türkiye’nin, dünyanın ve tüm üretim sistemlerinin aleyhinde bir tablo bir oluÅŸturduÄŸu ortamda Türkiye’nin büyümesi ciddi bir konudur. Bu herhangi bir ÅŸekilde küçümsenerek geçilecek bir konu deÄŸildir. Bazı eleÅŸtiriler okuyorum. Üstelik bunların içerisinde iktisatçı ünvanlı yazarlar da var. Bu iktisatçılar, ‘Üretim ekonomisi olmalıyız. Türkiye üretime dayanmadan büyüyor.’ diyor. Üretime dayanmadan büyümek mümkün müdür? Bunu daha bizim birinci sınıfta okuttuÄŸumuz iktisat derslerinden herkes bilir ki üretim yapısı olmadan sürekli büyüme olmaz. Üst üste üç çeyrek büyümek, bir yıl büyümek pandemi sonrasında dünyadan iki ekonomiden biri olmak tesadüf deÄŸildir. Üretim altyapısına dayanmadan bunları gerçekleÅŸtirmek mümkün deÄŸildir. Dolayısıyla Türkiye üretim yapısıyla büyüyor” diye konuÅŸtu.
“Kimse Türkiye’nin piyasa mekanizmasını terk edip, kapalı bir ekonomiye geçilecek gibi boÅŸ söylemlere inanmasın”
Türkiye’nin elbette sorunları olduÄŸunu ve bu sorunların görmezden gelinemeyeceÄŸine dikkati çeken Bakan Bilgin, “Görmezden gelmek, gerçekçi deÄŸildir. Çünkü sorunları göreceÄŸiz, tanımlayacağız ve mücadele edeceÄŸiz. Bu sorunların başında son günlerde yaÅŸadığımız döviz kurundaki dalgalanmalar gelmektedir. Ama dövizdeki bu dalgalanmalar parasal olaylardır. Ekonomi sadece parasal bir olay deÄŸildir. Türkiye’nin bu parasal süreci yöneten kurumları da bunun farkındadır. Bu kurumlar, serbest piyasa mekanizmasının içinde gerekli düzenlemeleri yapacaktır. Kimse Türkiye’nin piyasa mekanizmasını terk edip, kapalı bir ekonomiye geçilecek gibi boÅŸ söylemlere inanmasın. Böyle düÅŸünmesin. Türkiye, piyasa mekanizmasını iÅŸleterek bu sorunları çözecektir. Çünkü Türkiye Avrupa ile en çok ithalat ve ihracat ortaklığı olan ülkedir. Avrupa ekonomisinin, dünya ekonomisinin önemli ölçüde büyüklerinin takip ettiÄŸi, onlarla entegre olmuÅŸ bir ekonomik yapı olarak da piyasa mekanizmasından vazgeçmeyecektir. Burada Türkiye’nin piyasa mekanizması önemlidir ama bu mekanizma tek başına sosyal alanda sorun çözmeye yetmez” dedi.
“(3600 ek gösterge) Ä°nsanların sahip oldukları hayat tarzını emekli olduktan sonra kaybetmeleri ciddi bir sorundur ve biz bu sorunu çözeceÄŸiz”
Sosyal alanda piyasa mekanizmasının meydana getirdiÄŸi sorunları aÅŸacak sosyal devlet uygulamalarına ihtiyaç olduÄŸunu dile getiren Bilgin, ÅŸöyle devam etti:
“Bu sosyal devlet uygulamalarının kullanacağı araçlar da sosyal politika araçlarıdır. Türkiye özellikle pandemi sürecinin meydana getirdiÄŸi sorunları ile baÅŸ etmek için de daha çok sosyal politikalara önem vermektedir. Nitekim geçtiÄŸimiz dönemde yaptığımız toplu sözleÅŸmeler, o günün ÅŸartları içerisinde oldukça büyük memnuniyet oluÅŸturmuÅŸtur. O sözleÅŸmenin içerisinde daha yerine getireceÄŸimiz sözleÅŸmenin maddesi haline gelmiÅŸ konular vardı. Bu konuların başında hepinizin bildiÄŸi gibi 3600 ek gösterge, sözleÅŸmeliler, emeklilerin hayat ÅŸartlarının düzeltilmesi konusunda politikalar gelmektedir. Bunların hepsi önümüzdedir. Ama öncelikli meselemiz 3600 meselesidir. Bilhassa kamu personelinin 3600 meselesi çok önemlidir. Çünkü çalışırken insanların aldıkları ücret, sahip oldukları hayat tarzını, emekli olduktan sonra kaybetmeleri çok ciddi bir sorundur. Bu emeklilik sisteminin ve ek gösterge mekanizmasının yeniden düzenlenmesini gerektiren bir soruna iÅŸaret etmektedir. Bizim gündemimizdedir bu. Tabii ki bu gündemin gereÄŸini yapacağız. Toplu sözleÅŸme, somut ÅŸekilde çözülmesi gereken bir sorun haline gelmiÅŸtir. Toplu sözleÅŸme ile alakalı bakanlık içerisinde bir kurul oluÅŸturduk. O kurul çalışmalarını tamamladı. Åžimdi diÄŸer bakanlıklarla olan görüÅŸmelerimiz devam ediyor. Tabii bir de sosyal ortağı olarak
Memur-Sen’in katılımı ile bu sorunu ele alacağız. Bu sorunu da çözeceÄŸiz.”
KPDK, Bakan Bilgin’in konuÅŸmasının ardından sosyal ortak Memur-Sen Genel BaÅŸkanı Ali Yalçın’ın konuÅŸması ile devam etti.
