
Düşük faiz politikası sonrası, enflasyon ve döviz fiyatlarında aşırı artış yaşanmış ve kontrol dışına çıkış neticesinde bu sıkıntılı süreci rahatlatmak amacıyla, bildiğiniz gibi ‘dövize endeksli mevduat’ uygulaması getirilmişti. Bu uygulama, bir müddet zaman kazandırdı ancak tekrar dövize olan talebi durdurmaya yetmedi.
Gelecek kaygısına enflasyon ortamından korunma güdüsü eklenince ve mevcut güven ortamı, yatırımcıyı tatmin etmeyince tekrar dövize talep oluştu. Talebi karşılamada yetersiz kalınmasıyla birlikte dövizde önemli direnç olan 15 TL seviyesi aşıldı ve haliyle tekrar önceki zirvelere doğru yükselişleri görmeye başladık. Daha önceki yazımda dolarda 15 TL seviyesinin önemli olduğunu, aşılırsa 16.50 TL ve geçilirse de önceki zirvelere doğru yükselişleri göreceğimizi belirtmiştim. Maalesef bu olasılığı yaşamak durumunda kaldık. Şayet yeni enstrümanlarla rahatlama sağlanamazsa dolarda önceki zirvelerin (18,50) aşılması ile birlikte 20.00 TL seviyesine doğru yönelişleri görme olasılığı güçlenecektir.
Yaşadığımız bu kısırdöngüde sorunlara bir çare bulunamayacağı anlaşılınca yeni bir enstrüman ve yeni bir hikaye, piyasaları meşgul etmeye başlamıştı. Çözüm olarak enflasyona dayalı bir bonodan bahsediliyordu. Bu yazıyı kaleme alırken detayları henüz çok belli olmamış olsa da gelir getirici bir tahvil ihracının Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklandığını öğrendik. Şayet söylenilen gibi yüzde 23 civarı gelir getirici bir enstrüman olacaksa bu, soruna çare olmaktan çok uzak olacaktır. İşin altı doldurulur, yatırımcıyı tatmin edecek bir getiri haline gelirse bir dönem daha zaman kazanmayı sağlayacaktır.
Ekonomistler tarafından dile getirilen fikirlere baktığımızda, dünyada kanıtlanmış iktisat teorilerine uygun uygulamalar yapıldığı takdirde bir çözümün mümkün olacağı genel kanıya dönüşmüş durumda. Dolaylı ve karmaşık çözüm arayışlarının sorunu çözmeyeceği inancı –maalesef– toplumda güç kazanmaya devam ediyor ve sonrasında da hem zaman, hem maddi kayıpları beraberinde getiriyor.
Dolar/Euro paritesi Avrupa Merkez Bankası’nın sıkılaştırma söylemleri üzerine toparlandı. Şimdilik 1.05 destek olmaya devam ediyor, altında kalması durumunda 1.00 seviyesi önemli destek olmaya devam edecektir. Avrupa’da sıkılaşma adımlarını görürsek yukarı hareket yolu açılarak, kademeli yükselişler gündeme gelecektir. Altının onsu da 1.800 ve 1.875 arasında sıkışma devam ediyor. Hangi yöne kırılma olursa, o yönde hareketler ivme kazanacaktır. Altın, TL bazında 1.000’in üstünde kaldıkça doların yükselişiyle birlikte yükselmeye devam edecektir.
Borsa, bir kısım yatırımcı tarafından enflasyondan korunma amacıyla tercih ediliyor ve yeni bir konum değişikliği olmadan bu süreç devam edecektir. Diğer taraftan da dünya borsalarında oluşan dalgalanma sürecinden etkilenerek kendi hikâyesini devam ettirecektir.
13.06.2022