
Emekliler Hükümetten Beklentilerini Açıkladı
Varlıklısından yoksununa hayat pahalılığından ÅŸikâyet etmeyen yok. Bazı kesimlerin aç gözlülüÄŸü bir yana kontrol edilemeyen fiyat artışları pek çoÄŸumuzun bazı tüketim alışkanlıklarımızdan vazgeçmemize zorunlu hale getirdi. DiÄŸer bir ifadeyle yediÄŸimizden içtiÄŸimizden, giydiÄŸimizden kullandığımız her ÅŸeyden kısmak zorunda kaldık.
Kimine göre yüzde 50, kimine göre yüzde 100 artan enflasyonun oluÅŸturduÄŸu gelir dengesizliÄŸi nedeniyle orta direk de kayboldu! Dünyadaki gelir kaynaklarının azalmaya ve de yok olmaya baÅŸlamasıyla ortaya çıkan istenmeyen olumsuzluklar, toplumumuzda gelecek kaygısı oluÅŸturuyor.
Hiç ÅŸüphe yok ki, bu durumdan en çok etkilenenlerin başında emekliler geliyor.
KarşılaÅŸtığımız neredeyse her emekli, maaÅŸlarının yetersizliÄŸinden ve enflasyondaki artıştan kısacası geçinememekten ÅŸikâyetçi. Ülkemizde 14 milyon, kentimizde 584 bin emekli var. 3 milyon 154 bin nüfuslu Bursa’da her 5 kiÅŸiden biri emekli.
Geçen hafta Türkiye Emekliler DerneÄŸi BaÅŸkanlar Kurulu toplanarak, geçinemez hale gelen emeklilerin durumunu deÄŸerlendirip Hükümetten beklentilerini sonuç bildirisiyle açıkladı. Hiç ÅŸüphe yok ki, emeklilerimizin sorunlarının başında emekli aylığı hesaplamalarındaki kayıp ve güven vermeyen TÜFE oranına göre emekli aylıklarına yapılan artış gelmektedir.
Enflasyon hesaplamasında emeklilerin harcamalarını gerçekçi bir ÅŸekilde dikkate alınmazken TÜFE oranlarına göre yapılan zamlar, emekli aylıklarını küçülten etki yaptığından, TÜİK rakamları yerine emekli aylıklarına seyyanen zam yapılmasını ve 2000 sonrası emeklilerin intibakının sonuçlandırılmasını talep eden Türkiye Emekliler DerneÄŸi BaÅŸkanlar Kurulu, sosyal güvenlik sisteminin yeniden tartışılarak eÅŸitliÄŸi esas alan yeni bir mevzuat deÄŸiÅŸikliÄŸine gidilmesini istedi.
BaÅŸkanlar Kurulu'nun yaptığı deÄŸerlendirmede ortaya çıkan taleplerini ÅŸu ÅŸekilde sıralamışlar: “Asgari ücretten vergi alınmaması, çalışanların ücretlerinde önemli bir artış getirmiÅŸtir. Vergi, bir ülkenin en önemli aracı olduÄŸundan her kesimden adaletli bir vergi alınması, vergi politikalarının temel ilkesidir. Emeklilere ödenen vergi iadesi karşılığı 4-5 ek ödeme oranları günümüzde deÄŸerini yitirdiÄŸinden ek ödeme oranı yüzde 10'a yükseltilmeli; emeklilerin doÄŸalgaz, elektrik ve su faturalarından KDV ve ÖTV alınmamalıdır. Emekli olunan tarihlere bakılmaksızın, prim kazancı ve prim ödeme gün sayıları eÅŸit olanlara, eÅŸit aylık ödenmesi için intibak yapılmalıdır. Gelecekte emekli olacakların aylıklarında kayıpların oluÅŸmaması için güncelleme katsayısı ve aylık baÄŸlama oranlarında bütün dönemler için tek bir hesaplaÅŸma yöntemi benimsenmelidir. Alt sınır emekli aylığı yeniden belirlenmeli ve asgari ücretle eÅŸitlenmelidir. Emeklimizin önemli bir bölümünün aylıkları 2.500 liranın altında kaldığından emekli aylıklarına seyyanen zam yapılmalı ve refahtan pay verilmelidir. Katkı payları, emeklilerden alınmamalıdır. Çalıştıkları yıllarda yüksek oranda kesilen genel saÄŸlık sigortası primleri, saÄŸlık hakkını güvence altına almak adına ödenmiÅŸtir. Bu nedenle hiçbir ad altında katkı payı (muayene ücreti, ilaç farkı, reçete bedeli ve ilave ücret) alınmamalıdır. Emekli ikramiyeleri artırılmalıdır. Dini bayramlar öncesinde ödenen emekli ikramiyesi, en az aylık ödemesi olan 2.500 TL seviyesine yükseltilmelidir. Evi olmayan emeklimiz, konut sahibi olmalı. Türkiye Emekliler DerneÄŸi'nin altın projesi olan evi olmayan emeklilerimizin uygun ödeme koÅŸullarıyla TOKİ vasıtasıyla ev sahibi olma kapsamı geniÅŸletilmelidir. YaÅŸlı bakım modeli, sosyal devlet anlayışı içinde yürürlüÄŸe konulmalı, yaÅŸlılarımıza yönelik Anayasamızın 10. maddesiyle getirilen pozitif ayrımcılığa uyum yasaları çıkarılmalıdır.”