
Pandemiyle daha da belirginleşen dünya genelindeki değişimle birlikte yaşam standartlarımız değişirken pek çok alışkanlıklarımızdan vazgeçmek zorunda kaldık. Bunların içinde en belirgini ‘az insan, az sorun’ anlayışı oldu. Bu anlayış doğrultusunda, kalabalıklardan uzak kalmaya çalışmamızın temelinde ise sağlıklı yaşam standardını korumak geliyor. Bunun için de günlük yaşamımızdaki yiyecek ve içecek tercihlerimizde değişim başladı.
Özellikle doğal olan yöresel ve de sağlıklı yiyecek-içecek tüketimi, tercihimiz oldu. Hal böyle olunca kentleriyle, bölgeleriyle ve de yöreleriyle özdeşleşmiş gastronomi lezzetleri ön plana çıktı. Bu durumu fırsat bilen bazı kişiler de aynı isim altında benzer ürünler piyasaya sürünce tüketici, yanılgıya düştü. Bu durumu ortadan kaldırmak, tüketiciye gerçek olan ürün ya da lezzetin sunulması adına Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), coğrafi işaret belgesi çalışması başlatmıştı.
Pek çoğumuzun ismine aşina olmadığı bu belgeye sahip olmanın mantığı şudur: Coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması sağlanır. Bir ürünü benzerlerinden ayıran en temel özelliği, üretildiği yöre ise bu ürün için ‘yöresel’ ifadesi kullanılır. Yöresel ürünler, bulundukları ya da üretildikleri bölge ile özdeşleşir ve orası ile anılır. Bu tip ürünlerin yöreselliğini yasal olarak ifade eden işaretlere de ‘coğrafi işaret’ denir. Yani bu belgeye sahip olmak önemlidir.
Nitekim coğrafi işaret tescili; tek bir üreticinin haklarını değil, tescil belgesindeki şartlara uygun üretim yapan ve pazarlayanların tümünün haklarını korur. Çünkü tescil; yöresel, bölgesel ve ülkesel genelliğe sahip olup, sağladığı haklar belli bir kişiye veya bazı kişilere bağlanamaz.
Kentimizde bu belgeye sahip olunması adına pek çok girişimde olduğu gibi bu konuda da öncülüğü Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) yapıyor. Bu sürece, şehrimizle özdeşleşmiş Bursa Döner Kebabı da dâhil oldu. Çok da iyi oldu... Çünkü dünyanın neresine giderseniz gidin lezzet bilgisi olan herkes, döner kebabının Bursa'dan çıkmış bir damak tadı markası olduğunu söyler. Bu da kentimizin tanıtımı adına gurur vericidir.
Böylece Bursa döner kebabı dışında kestane şekeri, cevizli lokum, cantık, tahinli pide, süt helvası ve üzüm şırası gibi kentimize özgü lezzetler için Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan 7 farklı markanın coğrafi işaret tescili alınmış oldu. Dünya genelinde yaklaşık 10 bin, Türkiye’de ise bin 149 tescilli ürün bulunduğunu düşünürsek ülkemizin en önemli gastronomi kentleri arasında yer alan Bursa’nın lezzetlerinin tescillenerek koruma altına alınması önemlidir.
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, coğrafi işaret belgesinin yerel ekonomiye katkısını şöyle özetliyor: “Coğrafi işaretler; ürünlerin özgünlüğünü tescilleyerek, yerel ürünlere ayırt edici nitelikler kazandırıyor ve ürünlerin katma değerini artırıyor. Böylece üreticilere rekabet üstünlüğü sağlayarak, yerel ekonomileri kalkındırıyor. BTSO olarak coğrafi işaretlerin denetimi, tanıtımı ve pazarlanması konusunda etkin çalışma yapıp Bursa’nın sahip olduğu zenginlik olan coğrafi işaretleri yaşatmak için çalışıyoruz.”
Bursa'nın sahip olduğu değerleri en iyi şekilde muhafaza ederek gelecek nesillere aktarma çabalarından dolayı BTSO’ya teşekkür ediyoruz.