USD/TRY ABD DOLARI / TL
Alış    Satış
EUR/TRY EURO / TL
Alış    Satış
GBP/TRY STERLİN / TL
Alış    Satış
GAU/TRY GR ALTIN / TL
Alış    Satış
01 Eylül 2023 Cuma 17:04

Telaşa Gerek Yok Ama Tasarrufa Devam

Telaşa Gerek Yok Ama Tasarrufa Devam

Hormonlu şekilde büyüyen Bursa'nın artık ne havası, ne de suyu yetiyor.

Kentimizin en önemli sorunlarından biri olarak trafik gösterilse de bence hava kirliliğidir.

Bursa'nın Allah'tan güneyinde tek tesellmizi Uludağ var.

Dünyadaki iklim değişikliğinin neden olduğu sıcaklık artışları ve yağış miktarındaki azalmalar, hiç bitmeyecek sandığımız sularımızın önlem almadığımız takdirde tükenebileceğini bizlere hatırlattı. Yani su tehlikesi kapımızda.

Bunun başlıca sebeplerinden biri, nüfus artışının üzerinde su talebinin oluşmuş olmasıdır. Bu durumda Bursa'da kuraklık ve susuzluk endişesi artık her yıl gündeme geliyor.

Özellikle su tasarrufu, suyun geri kazanımı, yer altı sularının kulmanımı ve yerüstü suların kirlilikten korunması yönünde sadece 3 milyon 500 bin nüfuslu Bursa'nın sadece kent yöneticilerini değil herkesi bu minvalde önlem almaya zorluyor. Şehrimizin su ihtiyacının yüzde 85'i Doğancı ve Nilüfer Barajlarından, yüzde 15'i ise Uludağ'ın pınar kaynaklarından karşılanıyor. Bir de kuraklığın zirve yaptığı 2019 yılında artan su talebi nedeniyle Büyükşehir Belediyesi'nce 155 derin kuyu devreye alındı.

Şu da önemle bilinmelidir ki, yer altı sularının kullandırma yetkisi elinde bulunan Devlet Su İşleri (DSİ), Bursa'da sanayi amaçlı kullanılmak üzere bin 400 adet yeraltı su kuyusu kullanma belgesi vermiş. Kaçak yeraltı su kuyusu kullanım sayısının binlere vardığı tahmin ediliyor. Öte yandan yenilenen içme suyu hatları ile merkezde yüzde 20'ler seviyesindeki kayıp-kaçak oranının yakalanması da önemliydi.

3 yıl sonra bu önlemlerin de yetersiz kalabileceği görülünce, eminin sizlerin de dikkatini çekmiş olacak, şehrin dört bir yanına asılan afişlerle vatandaş, suyuna sahip çıkıp tasarruflu kullanması yönünde uyarılıyor. Herkesin bu konuda üzerine düşeni yapmasını isteniyor.

Su krizinin kapıda olduğunu fark eden Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz yıl çok önemli bir hamle yapmıştı. Şöyle ki, 2018 yılında DSİ tarafından yapımı tamamlanmış ancak isale hattı yapılamadığı için yararlanılamayan Orhaneli Çınarcık Barajı'nın faaliyete geçirilmesi önemli bir hamleydi. Çınarcık Barajı'nın yıllık 743 milyon metreküp su akış kapasitesi bulunuyor. Şu anda dahi barajın doluluk oranı yüzde 46. Bu kapasetinin yüzde 54'ü enerji üretimine, yüzde 23'ü tarımsal sulamaya ve kalan yüzde 23'ü de Bursa Su Kanalizasyon İdaresi'ne tahsis edilmiş durumda.

Bursa'nın adeta 'can suyu' olacak Çınarcık Barajı'ndan halihazırda Nilüfer ve Mustafakemalpaşa'nın 18 mahallesine yararlanabiliyor. Baraj suyunun şehir merkezine indirilip kent şebekesine dahil edilmesini sağlayacak 67 kilometrelik isale hattı ve iki depo yapımı için gerekli 150 milyon Euro kredi ödeneği de uluslararası iki kalkınma bankasından sağlanmış. Hatta ihale sürecine dahi başlamış. Yıl içinde tüm sözleşmelerin imzalanarak imalatların başlatılması planlanan Çınarcık Barajı'nın en geç 2025 yılında hizmete geçmesi planlanıyor. Faaliyete girdiğinde Bursa'nın 40 yıl su sorunu yaşanmayacağı belirtiliyor.

Dünyanın yüzde 70'i sularla kaplı olmasına rağmen erişilebilir tatlı su, toplam suyun yüzde biri. Bu durumda suyun değeri, sahip olduğu yaşamsal ekonomik ve stratejik önemden kaynaklanıyor. Çok iyi bilinmelidir ki, içilebilir su kaynaklarının dünya ölçeğindeki sınırlılığı göz önüne alındığında böylesine sınırlı düzeydeki bir değere sahip olmak hiç kuşkusuz büyük bir ekonomik güce sahip olmak anlamına da gelmektedir.

Ülkemizde kullanılabilir su miktarının yüzde 16'sı içme kullanımında, yüzde 72'si tarımsal sulamada ve yüzde 12'si de sanayide tüketiliyor. İşte bu yüzdendir ki, yaşanabilecek sıkınkı "Dünyanın yeni pandemisi" olarak adlandırılan suyumuzun kıymetini önemseyip bilinçli kullanmalıyız.

Yazarın Diğer Yazıları